Wes Anderson’ın En İyi 10 Filmini Çevrimiçi İzleyin

Paylaşım tarihi

Öykü Sofuoğlu

Öykü Sofuoğlu

JustWatch Editörü

Çağımızın en yaratıcı, özgün ve çalışkan yönetmenlerinden Wes Anderson dur durak bilmeden yeni anlatılara, formlara ve estetikleri keşfe çıktığı filmografisine bu yıl da yeni bir film ekledi. Cannes Film Festivali’nde geçtiğimiz haftalarda prömiyer yapan The Phoenician Scheme filmi kısa süre içinde Türkiye’de de gösterime girdi. Zsa Zsa Korda isimli varlıklı bir iş adamının tüm mirasını rahibe adayı kızı Leisl’a bırakması ve bunun karşılığında ondan hayatının projesini gerçekleştirmesi için yardım istemesini konu edinen filmin başrolünde usta aktör Benicio del Toro yer alıyor.

Yönetmenin önceki filmlerine göre biraz daha karanlık bir ton benimseyen film, aralarında Michael Cera, Scarlett Johansson, Bryan Cranston, Tom Hanks, Bill Murray, Riz Ahmed, Mathieu Amalric, Jeffrey Wright ve Benedict Cumberbatch gibi yıldız isimlerin bulunduğu kalabalık oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor. The Phoenician Scheme’i izlemeden önce Wes Anderson’ın filmografisine kısaca göz atmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. JustWatch’ın hazırladığı bu rehberde ufuk açıcı auteur’ün en iyi 10 filmini masaya yatırıyoruz. 

The Royal Tenenbaums (2001)

Yönetmenin belki de hikâye anlatıcılığı açısından anlatı yapısı açısından en konvansiyonel filmi olarak nitelendirebileceğimiz The Royal Tenenbaums, aynı zamanda dramatik yönü de en güçlü işlerinden. Anderson’ın filmin oyuncu kadrosunda da yer alan Owen Wilson’la beraber kaleme aldığı filmin senaryosu anlatısı J. D. Salinger’ın yazım tarzından esinlenen kurmaca bir romana dayanıyor. Küçüklüklerinde oldukça yetenekli olarak nitelendirilmelerine rağmen sonrasında çevrelerine hayal kırıklığı yaşatan Chas, Margot ve Richie Tenenbaum’un kendi aralarındaki ve babalarıyla olan ilişkilerini merkezine alan filmin yıldızlarla dolu bir oyuncu kadrosu mevcut. Gene Hackman, Anjelica Huston, Ben Stiller, Luke Wilson, Gwyneth Paltrow, Danny Glover ve Bill Murray’nin rol aldığı film Hackman’a bir Altın Küre kazandırdı ve film En İyi Orijinal Senaryo Oscar’ına aday gösterildi. 

Rushmore (1998)

Wes Anderson ve Owen Wilson ikilisinin beraber kaleme aldığı ikinci film olan Rushmore, aslında ilk filmlerinden önce yazmaya başladıkları bir senaryoya dayanıyor. Roald Dahl’ın yazım tarzı ve karakter yaratımından esinlenen Wes Anderson, bu filmle Jason Schwartzman’In kariyerinin başlamasına da vesile oldu. Schwartzman filmde, Rushmore Akademisi’ne bir türlü uyum sağlayamayan 15 yaşındaki Max Fischer’ı canlandırdı. Max’ın arkadaşlık kurduğu, sonrasında da aralarında ilkokul öğretmenliği yapan Rosemary yüzünden bir rekabet ortaya çıkan sanayici Herman Blume’a usta oyuncu Bill Murray hayat verdi. Wes Anderson’ın kendi hayatından ilham aldığı film, Fransız Yeni Dalgası’na özgü hızlı ve yaratıcı kurgusuyla dikkat çekti. Rushmore, yavaş yavaş kendine has bir sinema dili inşa etmeye başlayan Anderson’ın auteur olarak nitelendirilmesine de ön ayak oldu. 

The Darjeeling Limited (2007)

Daha The Royal Tenenbaums’da kardeşler arası sorunlu ilişkiler temasını ele alan Anderson, bu üçlü ilişki dinamiğine The Darjeeling Limited filminde babalarının ölümünden bir yıl sonra beraber Hindistan’a yolculuk yapan Francis, Peter ve Jack Whitman kardeşler üzerinden bir kez daha geri döndü. Başrollerinde Adrien Brody, Jason Schwartzman ve Owen Wilson’ın yer aldığı filmin senaryosunu Anderson, Schwartzman ve Roman Coppola’yla beraber kaleme aldı. Anjelica Huston’ın Whitman kardeşlerin Hindistan’da bir Hristiyan manastırında rahibe olmaya karar veren anneleri Patricia’yı canlandırdığı film, Anderson’ın özellikle 2010 sonrası dönemde farklı kültürlerin etkisinde kalan ve bilinçli bir oryantalizmle, filme konu edilen “klişelere” yaratıcı ve çok katmanlı bir bakış geçiren perspektifinin de ilk örneği sayılabilir. 

Moonrise Kingdom (2012)

Moonrise Kingdom, Wes Anderson’ın bugün artık herkes tarafından çok iyi bilinen estetiğinin aralarında özellikle gençlerin bulunduğu geniş kitlelerce keşfedilmesini sağlayan filmi olduğunu söylemek mümkün. Çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde birbirine âşık olan Suzy ve Sam’in ilişkisinin ve yetişkinlerin dünyası karşısındaki isyan duygularının peşine düşen film, altmışlı yılların müziklerinden ve estetiğinden ilham alan nostaljik havasıyla bir nesle ilham verdi. Anderson’ın yine Roman Coppola’yla beraber kaleme aldığı senaryosuyla Oscar’a aday gösterilen filmde Sam ve Suzy’yi Jared Gilman ve Kara Hayward canlandırdı. Onlara Bruce Willis, Edward Norton, Bill Murray, Frances McDormand, Tilda Swinton ve Jason Schwartzman gibi isimler eşlik etti. 

The French Dispatch (2021)

Yönetmenin kariyeri açısından “olgunluk dönemi” eseri olarak nitelendirebileceğimiz The French Dispatch, Anderson’ın parçalı ve iç içe geçen hikâyelere yönelik ilgisinin bir yansıması niteliğinde. 20. yüzyıla damgasını vurmuş ve köklü gazetecilik geçmişi olan The New Yorker’a bir saygı duruşu niteliğindeki bu film, genel yayın yönetmeni vefat eden kurmaca bir gazetenin son sayısının hazırlık sürecine odaklanıyor. Fransa’daki hayali “Ennui-sur-Blasé” şehrinde çalışan gazetecilerin yazılarının arka planını takip eden film üç farklı hikâye anlattığı için oldukça kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip. Benicio Del Toro, Adrien Brody, Timothée Chalamet, Frances McDormand, Jeffrey Wright ve daha çok bir ismin yer aldığı filmin senaryosu, Anderson tarafından Roman Coppola, Hugo Guinness ve Jason Schwartzman’la beraber tasarladıkları bir hikâyeden ilhamla kaleme alındı. 

The Grand Budapest Hotel (2014)

Birçok hayranı tarafından Anderson’ın başyapıtı kabul edilen The Grand Budapest Hotel bizleri hem zamanda hem de mekânda yolculuk ettiren bir yapım. Zubrowka isminde bir kurmaca Doğu Avrupa ülkesinde geçen filmin anlatısı, zengin ve yaşlı bir dulun öldürmekle itham edilen konsiyerj Gustave ve yardımcısı Sıfır Mustafa’nın adını temize çıkarma çabaları etrafında şekilleniyor. İki dünya savaşı arasında, faşizmin yükselişte olduğu bir dönemde geçen film Stefan Zweig’ın yazılarından ilham alan bir image evrenine sahip. Ralph Fiennes’in başrolde yer aldığı filmde, ona Tilda Swinton, Saoirse Ronan F. Murray Abraham, Mathieu Amalric, Adrien Brody, Willem Dafoe, Jeff Goldblum, Harvey Keitel, Jude Law gibi tipik Wes Anderson oyuncularının eşlik ettiği kalabalık bir yan karakter kadrosu eşlik etti. Yönetmene ilk kez Oscarlarda En İyi Film ve En İyi Yönetmen dalında adaylıklar kazandıran The Grand Budapest Hotel, 25 milyon dolarlık bütçesini neredeyse yediye katlayarak gişede 174, 6 milyon dolar hasılat elde etti. 

Fantastic Mr. Fox (2009)

Daha Rushmore’u çektiği dönemde Roald Dahl’a duyduğu ilgiyi ve sevgiyi belli eden yönetmen, senaryosunu Noah Baumbach’ın kaleme aldığı bu filminde yazarın aynı adlı romanını stop-motion animasyonla beyazperdeye uyarladı. Mr. Fox isminde bir tilkinin eşi Felicity, oğulları Ash, Ash’in kuzeni Kristofferson’ın, Walt Boggis, Nate Bunce ve Frank Bean adlı çiftçi insanlarla mücadelesini konu edinen Fantastic Mr. Fox, özgün kukla tasarımları ve yaratıcı seslendirme teknikleriyle gerçekçi bir animasyon estetiği yaratmayı başardı. Aile ilişkileri, açgözlülük, sınıfsal (ve hatta ırksal) farklılıklar gibi temaları işleyen film En İyi Animasyon ve En İyi Özgün Müzik dalında Oscarlara aday gösterildi. Filmin seslendirme kadrosunda George Clooney, Meryl Streep, Jason Schwartzman, Eric Anderson ve Bill Murray gibi isimler yer aldı. 

Asteroid City (2023)

The French Dispatch’in gazete makaleleri aracılığıyla iç içe geçen dünyalar sunması gibi Anderson’ın ellili yıllara retro-fütüristik bir estetikle yaklaştığı filmi Asteroid City ise bu anlatı tarzını bir tiyatro oyununa uyguladı. Conrad Earp isimli bir oyun yazarının Asteroid City adlı oyununun ve oyunla ilgili belgeselin farklı estetiklerle beyazperdeye aktarıldığı filmde, bir astronomi kongresi düzenlenen bir çöl kasabasına gelen savaş fotoğrafçısı Augie Steenbeck ve oğlu Woodrow’un kasaba sakinleri ve kendi aralarında etkileşimlerini odaklanan oyunun hikâyesini takip etti. Farklı form ve anlatı türlerinin kendine has özelliklerini vurgulayarak çok katmanlı bir film evreni inşa eden Anderson, yaratıcı evrenine bilimkurgu türünü de ilk kez dahil etmiş oldu. Senaryosunu Coppola & Anderson ikilisinin kaleme aldığı filmde Jason Schwartzman, Scarlett Johansson, Tom Hanks, Jeffrey Wright, Tilda Swinton, Bryan Cranston, Edward Norton, Adrien Brody ve Hope Davis gibi çok sayıda yıldızlı isim yer aldı.

The Wonderful Story of Henry Sugar (2023)

Yönetmenin imzasını taşıyan ikinci Roald Dahl uyarlaması diyebileceğimiz The Wonderful Story of Henry Sugar aslında Anderson’ın Netflix için Dahl’ın dört kısa hikâyesine dayanarak hazırladığı antoloji filmler serisinin bir parçasını oluşturuyor. The Rat Catcher, Poison ve The Swan adlı kısa filmlerin eşlik ettiği bu orta metraj, tam anlamıyla bir “stil egzersizi” olarak nitelendirebileceğimiz bir çalışma. Henry Sugar isminde varlıklı bir kumarbazın, gözleri olmadan görebilen Imdad Khan’ın peşine düşmesini konu edinen film, hikâyeden hikâyeye atladığı yaklaşımıyla yönetmenin olgunluk dönemi sinemasının karakteristik özelliklerini taşıyor. 2024 yılında En İyi Canlı Çekim Kısa Film Oscar’ını kazanan filmin başrollerindeyse Ralph Fiennes, Benedict Cumberbatch, Dev Patel, Ben Kingsley ve Richard Ayoade yer aldı.

Isle of Dogs (2018)

Wes Anderson’ın ikinci stop-motion animasyon çalışması olan Isle of Dogs, Japonya’da Megasaki adlı kurmaca bir şehirde köpeklerle yayılan bir virüs salgınının patlak vermesini konu ediniyor. Belediye başkanı Kenji Kobayashi’nin tüm köpekleri şehirden sürmesi sonrasında kaybolan köpeği Spots’u arayan yeğeni Atari’yi takip ettiğimiz film Hayao Miyazaki, Akira Kurosawa sinemasından ve 101 Dalmaçyalı’dan izler taşıyor. Fantastic Mr. Fox’a kıyasla daha detaylı ve ince işçiliğe sahip karakter tasarımlarıyla dikkat çeken Isle of Dogs, Japon kültürüne bakışı yüzünden eleştirilerin hedefi olmuş ve oryantalizmle suçlanmıştı. Seslendirme kadrosunda Bryan Cranston, Edward Norton, Bill Murray, Bob Balaban, Jeff Goldblum, Scarlett Johansson, Tilda Swinton ve Ken Watanabe gibi isimlerin yer aldığı film En İyi Özgün Müzik ve En İyi Animasyon dallarında Oscar’a aday gösterildi. 

Wes Anderson’ın en popüler filmleri Türkiye’den hangi platformlardan izlenebilir?

On ikinci uzun metrajı The Phoenician Scheme’le hayranlarını sevindiren Wes Anderson’ın en sevilen filmlerini Türkiye’de hangi platformlar üzerinden izleyebileceğinize dair tüm bilgileri bu rehberde bulabilirsiniz. Dünyanın en büyük streaming rehberi olan JustWatch, Türkiye’deki dijital platformların sunduğu satın alma, kiralama ve abonelik hizmetleriye ilgili detaylı verilere bünyesinde yer veriyor.. 

Disney Plus
YouTube Premium
Netflix
puhutv
Amazon Prime Video
Google Play Movies
Apple TV
MUBI
Curiosity Stream
TV+
DOCSVILLE
WOW Presents Plus
Magellan TV
BroadwayHD
Filmzie
Dekkoo
True Story
DocAlliance Films
Hoichoi
Eventive
Cultpix
Takflix
Sun Nxt
TOD TV
Crunchyroll
Shahid VIP
JustWatchTV
Jolt Film
FOUND TV
HBO Max
Bloodstream
Tentkotta
MovieMe
Filtreler
  1. Tenenbaum Ailesi

    Tenenbaum Ailesi

    2001

    # 1

    Royal Tenenbaum ve karısı Etheline’nin üç çocukları vardır: Chas , Richie ve Margot. Ve Çift bir gün ayrılma kararı alır. Oysa o güne dek; Chas çocuk sayılacak yaştayken emlak işine girmiştir ve uluslararası finans dünyasında neler olup bittiğini bilecek düzeydedir. Margot oyun yazmaktadır ve henüz dokuzuncu sınıftayken elli bin USD’lik Braveman Grant ödülünün sahibi olmuştur. Richie teniste küçükler şampiyonudur ve U.S. Nationals finallerini üç yıl üst üste kazanmıştır. Şimdi, genç Tenenbaum’ların tüm bu parlak hayatı üzerinden ihanet, başarısızlık ve felaket dolu 20 yıl geçmiş ve herşeyin sorumlusu olarak kabul edilen kişi, genellikle ailenin babasıdır. The Royal Tenenbaums, bir dahiler ailesinin ve bu ailenin birdenbire, umulmadık şekilde bir kış toplantısı için yeniden biraraya gelmesinin hikayesidir.
  2. Çılgın Liseliler

    Çılgın Liseliler

    1998

    # 2

    Okuldan atılma noktasına gelen Max Fischer'ın Rushmore'dan ihraç edilmeye tahammül etmesi mümkün değildir. Çünkü Rushmore onun sevdiği tek şeydir. Rushmore'a öğretmen olarak atanan Rosemary’i etkilemek için her şeyi yapmaya hazır olan Max'i, Herman Blume’un da bu garip ilişkiye dahil olmasıyla daha da zor günler beklemektedir. Yalnız ama ilginç fikirlere açık bir adam olan Herman, Max'e dilediği konuda maddi desteği vermeyi hazırdır. Ancak iki arkadaşın arası ikisi birden Rosemary'e aşık olunca biraz açılmaya başlar.
    Çılgın Liseliler için mevcut bir yayın yok.
    İzleyebileceğiniz zaman sizi haberdar edelim.

  3. Küs Kardeşler Limited Şirketi

    # 3

    Babalarının ölümü sonrası Hindistan’a yolculuğa çıkmaya karar veren birbirinden ilginç karakterdeki üç kardeşin başlarından geçen fantastik olayların anlatıldığı The Darjeeling Limited, Wes Anderson imzasını taşıyor. Filmin hikayesi, birbirine yabancı üç kardeşin babalarının ölümünün ardından Hindistan'da bir tren turuna çıkmalarını anlatıyor. Hayal ürünü olan uzun mesafe treni "Darjeeling Limited"ın ismi, belli ki Darjeeling Himalayan Railway'den alıntılanmış... Bu tren yolculuğu, birbirlerini tanıyıp yakınlaşmaya çalışan kardeşlerin çabalarının arka planını oluşturuyor...
  4. Moonrise Kingdom

    Moonrise Kingdom

    2012

    # 4

    1965'in yazında New England açıklarındaki bir adada geçen hikâye ilk aşk ve büyülü bir yazı anlatıyor. 12 yaşındaki iki çocuğun birbirlerine aşık olup, gizlice anlaşarak vahşi doğaya kaçar. Yetkililer onları bulmaya çalışırken, kuvvetli bir fırtına da adaya doğru yaklaşmaktadır. Barış dolu ada halkının hayatı hiç kimsenin baş edemeyeceği biçimde alt üst olmuştur.
  5. Fransız Postası

    Fransız Postası

    2021

    # 5

    1950'li yıllarda geçen Fransız Postası, Paris'te bir Amerikan gazete bürosunda çalışan gazetecilere odaklanıyor. The New Yorker dergisinde yayımlanmış gerçek makalelerden esinlenen, hayali bir gazetenin Fransa bürosunun son sayısının hazırlık aşamasında yaşanılanların konu edildiği yapımda, yapımda iç içe geçen üç hikaye anlatılıyor.
  6. Büyük Budapeşte Oteli

    # 6

    20. yy'ın başları... Gustave H, Büyük Budapeşte Oteli’nin işleyişini büyük bir profesyonellikle idare eden, müşterilerini dahi en ince ayrıntılarına kadar tanıyan bir konsiyerj görevlisidir. Bir gün otele bellboy ve komi görevlisi olarak Zero Mustafa adında genç bir adam gelir ve kısa zamanda aralarında yakın bir arkadaşlık başlar. İkili birbirlerinin sırdaşı olurken yaşadıkları şehir de büyük bir savaşa doğru sürüklenmektedir. Bu esnada Gustave’ın yaşlı sevgilisi Madame D. esrarengiz bir şekilde hayata veda eder, ikili Madame D.’ye veda etmek için yola çıkar. Bir asilzade olan Madame D.’nin şatosuna vardıklarında miras bölüşümünün yapıldığı toplantıya denk gelirler. Madame D., Gustave’a miras olarak paha biçilmez bir Rönesans tablosu bırakmıştır ve bunun açıklanmasıyla aile içerisinde büyük bir karmaşa çıkar. Bu andan itibaren belalarla dolu bir maceraya atılan Gustave ve Zero, gerçeklerin peşinde koşarken dışarıda da bir çağ değişmektedir…
  7. Yaman Tilki

    Yaman Tilki

    2009

    # 7

    Mr. Fox ailesini beslemek için her akşam üç zengin çiftçiden tavuk, ördek ve hindi çalmaktadır. Sinirli çiftçiler tilkiden artık bıkmışlardır ve onu öldürmek için ellerinden gelen herşeyi yapmaktadırlar. Sonunda yakalanan tilki, çiftçilerden daha zeki davranarak yakalandığı yerden aç kalmamak için çıkmaya çalışır.
  8. Asteroit Şehir

    Asteroit Şehir

    2023

    # 8

    Film, 1955 civarında bir Amerikan çöl kasabasında geçiyor. Kıdemsiz Yıldız Gözlemcileri ve Askeri Uzay Öğrencileri Kongresi’nin (tüm ülkeden öğrencileri ve ebeveynleri birlik ve akademik rekabet için bir araya getirmek amacıyla düzenlenen) programı, dünyayı değiştiren olaylarla nefes kesici bir şekilde altüst olur.
  9. Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü

    # 9

    Kumarbaz bir adamın hayatına odaklanıyor. Zengin bir adam olan Henry Sugar’ın en büyük tutkusu kumar oynamaktır. Bir gün gözleri dikili olduğu halde görebilen bir adam hakkında bir rapor okur. Okuduklarından etkilenen Henry, adamın görmesini sağlayan yöntemi dener ve bu yöntemle kumar oynamaya başlar.
  10. Köpek Adası

    Köpek Adası

    2018

    # 10

    Film, köpeklerin “köpek gribi” nedeniyle çok uzaklarda isimsiz bir adada karantina altına alındıkları distropik geleceğin Japonya’sında geçiyor. Bu adanın yerlileri olan beş köpek – Chief, Rex, Boss, Duke ve King– izole olmuş bir hayatta yalnızlıklarından bezmişlerdir. Ta ki Atari Kobayashi adında bir çocuk kaybolan köpeği Spots’u aramak için adaya gelene kadar… Atari köpeğini bulmaya çalışırken bu beş köpekten yardım isteyecek ve onlar da Atari’yi onu almaya gelen Japon yetkililerden koruyacaklardır. Yönetmen Wes Anderson, filmi çekerken Akira Kurosawa’dan ilham aldığını açıklamıştır.