Son dönemin en popüler animelerinden Demon Slayer’in (2019–2024) filmleri de en az serinin kendisi kadar popüler. Yalnızca televizyon ekranlarını değil, sinema salonlarını da doldurmayı başaran dizinin son filmi Demon Slayer: Infinity Castle (2025), $558.7 milyon dolarlık gişe hasılatıyla rekor kırdı ve tüm zamanların en yüksek hasılat yapan 10. filmi oldu.
Biz de bu vesileyle gişe rekortmeni anime filmlerine dönüp bakıyor, anime hayranlarını salonlara toplayan bu büyülü filmleri en az izlenenden en çok izlenene doğru listeliyoruz. Kimisi tek başına ayrı bir film olarak yayınlanan yapımların bazıları ise Demon Slayer’da olduğu gibi bir dizinin devamı niteliğinde. Listemizde hangi yapımları tek başına izleyebileceğiniz, hangilerinin ise bağlı olduğu diziden parçalar taşıdığını not ettik. Anime ve çizgi dizi hayranlarını, sadece Japon manga geleneğinden değil, dünyaca ünlü masallardan ve hikayelerden beslenen bu filmlerin zengin hayal dünyasına davet ediyoruz.
10. Jujutsu Kaisen 0 (2021)
Listemizin onuncu sırasında Gege Akutami imzalı mangadan uyarlanan aynı adlı dizinin filmi, Jujutsu Kaisen 0 (2021) var. Dizinin 2020’de yayınlanan ilk sezonundan sonra vizyona giren film, aslında ilk sezon öncesinde geçenler konu alan bir prequel. Lanetlendikten sonra yarı insan yarı hayalet olarak yaşamaya devam eden Itadori Yuji’nin hikayesinin öncesine, dizinin önemli yan karakterlerinden Yuta Okkotsu’ya odaklanıyor film. Dolayısıyla dilerseniz önce birinci sezonu izleyip dizinin doğaüstü dünyasına hakim olabilir, sonrasında Yuta karakterine ilgi duyarsanız bu filme bir göz atabilirsiniz. Bir diğer seçenek de kronolojik olarak önce filmi izleyip, sonrasında birinci ve ikinci sezonu izlemek. Önerimiz, önce dizinin tarzına bir göz atmak için ilk sezondan bir bölüm izlemeniz. Ayrıca benzer doğaüstü anime hikâyeleri için dizinin esin kaynaklarından Bleach (2004–2012) ve insanlarla ghoulların birlikte yaşadığı bir dünyada geçen Tokyo Ghoul’u (2014–2018) öneririz.
9. Ponyo (2008)
Dokuzuncu sıramızda Hayao Miyazaki klasiği, küçük bir deniz kızının hikâyesini konu alan Ponyo (2008) var. Bir balıktan bir çocuğa dönüşen, annesi deniz tanrıçası, babası bir tür deniz adamı olan Ponyo’nun ve insan arkadaşının maceralarını takip eden film, tıpkı My Neighbor Totoro (1988) gibi Miyazaki’nin daha küçük yaşta çocuklara yönelik yaptığı filmlerden. Ancak bu yaş skalası sizi yanıltmasın, her anıyla büyüleyici, çocukluğa, aileye, yaşama, büyümeye ve kayba dair her zamanki gibi çok etkileyici bir anlatı kuruyor Miyazaki. Sadece çocukların değil, gençlerin ve yetişkinlerin de büyüsüne kapıldığı film, çocukluğu en az yetişkinlik kadar “ciddiye alarak” anlattığı için sinema salonlarını doldurmuştu. Benzer bir büyüme hikayesi için Miyazaki’nin tüm filmografisini, ama özellikle listemizde de yer alan Spirited Away’i (2001), ayrıca The Boy and the Heron (2023) ile Kiki’s Delivery Service’i (1989) öneririz.
8. Howl's Moving Castle (2004)
Sekizinci sıramızda bir başka Miyazaki başyapıtı, Howl's Moving Castle (2004) var. Studio Ghibli’nin Spirited Away’den sonra en çok ses getiren yapımlarından biri olan film, “yürüyen bir şato” ve sakinlerinin hikâyesini anlatıyor. Miyazaki, tuhaf bir lanete maruz bırakıp “yaşlandırdığı” ana karakteri üzerinden bir kez daha hayata, büyümeye, yetişkin olmaya, yaşlılığa ve en önemlisi arkadaşlığa dair büyüleyici bir anlatı kuruyor. Filmi özellikle yine Miyazaki imzalı Castle in the Sky’la (1986) ve son filmi The Boy and The Heron’la (2023) birlikte izlerseniz, Miyazaki’nin bu “göklerdeki” şatoları kurmak için yararlandığı mimariye ve elbette hayal gücüne hayranlığınız katbekat büyüyebilir. Yalnızca çocuklar için değil, tüm yetişkinler için de mutlaka izlenmesi gereken filmi listemizdeki tüm Miyazakiler gibi tüm anime hayranlarına öneriyoruz.
7. One Piece Film: Red (2022)
Eiichiro Oda’nın aynı adlı mangasından uyarlanan film serisinin onbeşinci filmi One Piece Film: Red (2022), fantastik-müzikal türünde bir macera filmi. Elegia isimli bir müzik adasında geçen yapım, Uta adlı başkahramanının vereceği epik konser etrafında çok karakterli bir hikâye anlatıyor. Filmin özellikle aksiyon sahneleri, 2020’lerin animasyon teknolojilerinin sınırlarını zorluyor ve ortaya unutulmaz bir “müzikal-aksiyon” çıkarıyor. Kronolojik olarak manganın Wano Arc dönemine gelen filmi hem serinin parçası olarak hem de tek başına izlemek mümkün. Ancak tek başına izleyecekseniz, önceden en azından seride yer alan One Piece: The Movie (2000) One Piece Film: Strong World (2009) ve One Piece Film: Z (2012) gibi birkaç yapıma göz atmanızı öneririz.
6. The First Slam Dunk (2022)
Japonya’nın Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon Ödülü kazanan The First Slam Dunk (2022), rekabet ve spor temalı animeleri sevenler için biçilmiş kaftan. Animelerin iki ve üç boyutlu görsel dokusunu başarılı bir şekilde iç içe geçiren filmde âdeta konu edilen lisenin basketbol salonundaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Orijinal mangaya hakim olmasanız bile, karakterlerini geriye dönüşler üzerinden ayrıntılı bir şekilde tanıtan filmi rahatlıkla izleyebilirsiniz. Öte yandan mangayı okuduysanız film kısaltılmış hikâyesiyle biraz fazla yüzeysel kaçabilir. Ayrıca animenin küçük yaştaki çocuklar için fazla karmaşık olduğunu da ekleyelim. Spor temalı animeler arıyorsanız Kuroko no Basket (2012–2015), Ahiru no Sora (2019–2020) ve Blue Lock (2022–) dizilerini de öneririz.
5. Suzume (2022)
Listemizin beşinci sırasında Makato Shinka’inin “felaket üçlemesinin” üçüncü filmi Suzume (2022) var. Üçlemenin diğer iki filmi ise listemizde de yer verdiğimiz Your Name (2016) ve Weathering with You (2019). Japonya’da “metaforik kapıların” açıldığı ve içeri felaketlerin sızdığı tuhaf bir dünyada geçen film, 17 yaşında bir lise öğrencisine odaklanıyor. Fantastik bir büyüme öyküsü anlatan Suzume, tıpkı Studio Ghibli filmleri gibi hayal gücünüzü zorlayan, anime çizgilerini bu hayal dünyasını genişletmek için kullanan etkileyici bir anlatıya ve görselliğe sahip. Konu edilen kapılar üzerinden yasa, ölüme ve hayata dair düşündürücü ve hüzünlü bir yolculuğa çıkaran film, Miyazaki’nin benzer bir hikâye anlatan olgunluk dönemi eseri The Boy and The Heron’u (2023) da andırıyor.
4. Spirited Away (2001)
Gişe rakamlarına göre üçüncü sırasında yer alsa, aslında listemizin en iyi işi olan Miyazaki başyapıtı Spirited Away (2011), animelerin dünya çapında yayılmasına vesile olan filmlerden biri. Hem büyüleyici hem de korkutucu bir ruhlar dünyasına giren küçük bir kızın hikayesine odaklanan film, zaman ve mekanın bir anda yok olduğu, tuhaf bir dünya kuruyor. Miyazaki’nin küçük kız çocuklarına yönelik dergilere bakarken yapmaya karar verdiği ve onlara alternatif bir büyüme öyküsü armağan etmek istediği film, sadece çocukları değil, izleyen herkesi derinden etkilemiş bir başyapıt. Miyazaki’ye başlamak için ideal bir seçenek olan Spirited Away sonrasında yine listemizden Howl’s Moving Castle (2004) ve Princess Mononoke’yi (1997) de öneririz.
3. Your Name (2016)
Listemizin üçüncü sırasında son yılların en popüler animelerinden, türler arasında gezen ve etkileyici büyüme hikayeleri anlatan Studio Ghibli filmlerinden aşağı kalmayan Your Name (2016) var. Birbirlerinin yerine geçen iki lise öğrencisine odaklanan yapım, bir kez daha felaket meselesini konu alan fantastik bir büyüme hikayesi sunuyor. Özellikle hafıza ve yas konusunda etkileyici bir anlatı kuran filmde karakterlerin duygusal derinliği, animelerde pek rastlamadığımız cinsten. Animelerde sıkça konu edinen büyüme hikayelerini seviyor fakat daha derinlikli bir iş arıyorsanız, özellikle Ghost in the Shell (1995) gibi düşünsel yönü kuvvetli tür animelerini seviyorsanız Your Name sizin için ideal bir seçenek. Sonrasında yönetmenin felaket üçlemesindeki diğer iki film olan Weathering with You ve Suzume’yle devam edebilirsiniz.
2. Demon Slayer: Mugen Train (2020)
Listemizin ikinci sırasında son yılların bir başka popüler anime dizisi Demon Slayer’ın beş filmlik film serisini başlatan film var: Demon Slayer: Mugen Train (2020). İlk sezon sonrasında geçen filmde, bir kez daha iblis peşinde koşan ibliskeserler Tanjiro ve Nezuko’nun maceralarını takip ediyoruz. Filmi, ilk sezonun son bölümü olan 26. bölümün ardından izleyebilirsiniz. Ancak diziyi izlemeyenler doğrudan film serisine başlarlarsa olayları anlamakta zorluk çekebilir. Bu nedenle en azından dizinin ilk birkaç bölümüne bir göz atmanız, karakterlerin arka planlarını anlamak açısından yararlı olacaktır. Özellikle görsel olarak etkileyici çatışma sahneleri ve yaratıcı iblis tasarımlarıyla öne çıkan filmin melodram dozu diziye göre biraz daha az.
1. Demon Slayer: Infinity Castle (2025)
Listemizin zirvesinde 558.7 milyon dolarlık gişe hasılatıyla rekor kıran, Demon Slayer’ın film serisinin son filmi Demon Slayer: Infinity Castle (2025) var. Film üç ayrı film olarak yayınlanacak olan Infinity Castle serisinin ilk filmi. Serideki Mugen Train dışındaki diğer filmler, özet niteliğindeki geçiş filmleriydi. Infinity Castle ise tamamen yeni ve daha önce ipucu verilmeyen bir hikaye anlatıyor. Bu yüzden de son sezonu yayınlanan dizinin finalini bekleyen izleyiciler film vizyona girer girmez salonlara akın etti. Bir nevi dizinin yeni sezonunun yerini tutan film, üç bölümlük epik finalin ilk halkası olarak görkemli bir başlangıç yaptı. Hem bütçesel olarak hem de karakter tasarımları adına serinin en parlak ve yaratıcı işi sayılabilecek olan Infinity Castle’ı ister şimdi, isterseniz ise diğer iki bölümü çıktıktan sonra art arda izleyebilirsiniz.




































