İlk olarak 2006’da Showtime’da izleyiciyle buluşan Dexter anti-kahraman anlatılarına yepyeni bir boyut kazandırmış, polisiye türünde psikolojik analizlere, duygusal derinliğe çok daha fazla yer verilmesi konusunda öncü yapımlardan biri olmuştu. TV dizisi kavramının 2000’li yılların ortasından itibaren geçirdiği estetik dönüşümde de pay sahibi olan dizi, uzunca bir aradan sonra Dexter: New Blood’la ekrana döndüğünden beri, evrenini genişleterek yola devam ediyor.
Temmuz ayında Paramount+’ta yayına başlayan yeni dizi Dexter: Resurrection vesilesiyle hazırladığımız listeye bakarak bugüne kadar izleyiciyle buluşan tüm Dexter dizileri hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Dexter dizileri, anlatı kronolojisine göre hangi sırayla izlenmeli?
Sekiz sezonun ardından 2013’te ekranlara veda eden, ardından 2020’lerle birlikte yeniden hayatımıza giren Dexter’ı hikâyenin kronolojik sırasına göre izlemek isterseniz aşağıdaki sırayı takip edebilirsiniz:
- Dexter: Original Sin (2024- )
- Dexter (2006-2013)
- Dexter: New Blood (2021-2022)
- Dexter: Resurrection (2025- )
Dexter (2006-2013)
Dexter’ın (2006-2013) kahramanı Dexter, gündüzleri Miami Polis Departmanı’nda adli tıp görevlisi olarak çalışırken geceleri bambaşka bir kimliğe bürünür ve yasal prosedürlerin yetersizliği ya da yetkililerin yozlaşmışlığı yüzünden hak ettiği cezayı bulmayan katilleri hedef alan bir “vigilante”ye dönüşür. Bir anti-kahramanın çifte yaşamını anlatmasıyla efsanevi dizi The Sopranos’la (1999-2007) kıyaslanabilecek Dexter, sıradan görünen bir adamın suçla iç içe yaşamını anlatması bakımından aynı dönemde çekilen Breaking Bad’le (2008-2013), izleyiciyi acımasız bir katilin alaycı perspektifine davet etmesi açısından da American Psycho’yla (2000) akraba sayılabilir. Öte yandan, ekranda şiddetin ayrıntılarını ve adli tıp prosedürlerini resmetme biçimiyle gerçek hayatta işlenen pek çok cinayete ilham verdiği yönünde eleştirilere de maruz kalan dizinin kolay bir seyirlik olmadığına kuşku yok.
Dexter: New Blood (2021-2022)
Sekizinci sezonun sonunda kendisini bir kasırga sırasında ölmüş gibi gösterip New York eyaletinde küçük bir kasabaya taşınan Dexter, yeni bir kimlikle sakin bir hayat yaşamaktadır ve sevgilisi de kasabanın şerifidir. Her şeyi geride bıraktığını ve içindeki öldürme arzusunu tamamen bastırdığını düşünen Dexter, bir gün oğlu Harrison’ın çıkagelmesiyle geçmişin yakasını kolay kolay bırakmayacağını anlar. 10 bölümlük bir mini dizi olarak tasarlanan ve özellikle Dexter’ın sekizinci sezondaki tartışmalı finaline kıyasla daha çok beğenilen Dexter: New Blood (2021-2022), suçluluk duygusunu ve baba-oğul arasındaki ilişkiyi vurgulamasıyla Dexter’dan kısmen farklılaşırken tekinsiz taşra temsiliyle True Detective’e (2014) göz kırpar, karamsar kaderciliğiyle de Fargo (1996) ve No Country for Old Men (2007) gibi Coen Biraderler klasiklerini akla getirir.
Dexter: Original Sin (2024- )
2024’te başlatan prequel dizisi Dexter: Original Sin (2024- ), izleyiciyi kahramanın gençlik yıllarına götürür. 1991 yılında genç Dexter Morgan Miami Polis Departmanı’nda staj yaparken bir yandan da kişiliğinin karanlık yüzüyle mücadele etmektedir. Kendisini evlat edinen polis dedektifi Harry Morgan’ın da yardımıyla Dexter, içindeki şiddet eğilimini cezalandırılmamış seri katilleri yakalayıp öldürmek için kullanmaya başlar. Kahramanını profesyonel bir katil olarak resmeden Dexter’ın aksine Dexter: Original Sin hatalarla dolu öğrenme sürecine odaklanır ve Hannibal (2013–2015) dizisine benzer bir şekilde psikolojik gerilimin yanına büyüme hikâyesi motifleri ekler. Buna karşılık Harry ile Dexter arasındaki ilişki, Dexter: New Blood’daki baba-oğul ilişkisine ve aile dinamiklerine paralel bir boyut taşır. Öte yandan, eğer hikâye dünyasının en başına geri dönüp gençlik travmalarını görmekle ilgilenmiyorum diyorsanız, Dexter: Original Sin’i atlayıp Dexter: New Blood’dan doğrudan Dexter: Resurrection’a geçebilirsiniz.
Dexter: Resurrection (2025-)
Bu yıl 11 Temmuz tarihinde seyirci karşısına çıkan on bölümlük Showtime dizisi Dexter: Resurrection (2025-), Dexter: New Blood’ın kaldığı yerden devam ederken, karakterin Dexter: Original Sin’deki arka plan hikâyesiyle de tutarlı bir olay örgüsünü takip ediyor. New Blood’ın birkaç hafta sonrasında başlayan dizide Dexter, ölümcül bir kurşun yarası almasına rağmen mucizevi bir şekilde kurtuluyor ve New York’ta oğlu Harrison’ın peşine düşüyor. Burada kendini bir tür cinayet kulübünün ortasında bulan Dexter, bir yandan da peşindeki Miami Polis Departmanı’ndan ve Yüzbaşı Angel Batista’dan kaçmaya çalışıyor. Gizem ve gerilim unsurlarının ağır bastığı Dexter: Resurrection, Dexter: Original Sin’e göre daha fazla aksiyon içeriyor ve daha karanlık bir tona sahip.